about image

KENT STRATEJİSİ "SİLİFKE"

Ön Söz

Tarihi bir geçmişe sahip olan Silifke milattan önceki dönemlerden günümüze kadar varlığını koruyabilmiş önemli şehirlerden birisidir. Makedonyalı Büyük İskender’in komutanlarından ve Suriye krallığının kurucusu olan Selefkos Nikator’un egemenliğinde (MÖ.312-281) şekillenen Silifke, zamanla birçok uygarlığa, devlete ve beyliğe ev sahipliği yapmıştır. Mısır, Hitit, Babil, Asur, Roma, Arap, Bizans, Selçuklu ve Karamanoğulları gibi imparatorluk, krallık, devlet ve beylik tarafından şehirde egemenlik kurulmuştur. En sonunda Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa’nın, Karaman beylerinden Mehmet Bey’in elinden Silifke’yi alıp Osmanlı topraklarına dâhil etmesi üzerine 15.yüzyıldan sonra şehir Osmanlı toprağı olmuştur. Osmanlı Devleti döneminde uzun yıllar İçel sancağının merkezi olan Silifke, I.Dünya Savaşı’ndan sonra Adana vilayetinden ayrılmış,1918 de İçel adıyla yeni ve tek başına bağımsız bir sancak haline gelmiştir. Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasıyla Anadolu’nun dört bir yanı düşman işgaline uğrarken Silifke düşman işgaline uğramamış, Fransızlar Erdemliye kadar gelebilmiştir. Böyle bir sonucun yaşanmasında Silifke yöresi halkının düşman daha yöreye girmeden örgütlenmesi ve onun üzerine yürümesi etkili olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın Birinci Millet Meclisi’nin Ankara’da toplanması ile ilgili 19 Mart 1920 tarihinde vilayetlere gönderdiği genelge doğrultusunda İçel sancağında da 29 Mart 1920 Pazartesi günü seçimler yapılmış, yapılan seçimler sonucunda; Sami Arkan, Haydar Aslan, Ali Sabri Güney, Naim Ulusal ve Şevki Göklevent İçel sancağından milletvekili seçilmişlerdir. Mebusan Meclisinden seçilen Ali Rıza Efendi’nin de Ankara’ya gelerek bu vekillere katılmasıyla İçel sancağı milletvekillerinin sayısı altıya çıkmıştır. İçel sancağını temsil eden bu altı milletvekilinden hiçbiri 11 Ağustos 1923’te toplanan İkinci Meclis’te yer alamamıştır

BEN GELDİM KARDEÇCAĞIZIM

Ön Söz

Kıbrıs Barış Harekâtı, Cumhuriyetimizin yakın tarihindeki unutulmaz olaylardan birisidir. Kıbrıs’ta yaşayan Türk halkının Rumlar tarafından uğradığı baskı ve zulmü önlemek, Türklere olduğu kadar Ada’da yaşayan Rumlara da barışı getirmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a bir Barış Harekâtı düzenlenmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başarıyla gerçekleştirmiş olduğu bu harekâtla Kıbrıs’ın Yunanistan tarafından ilhakının önüne geçildiği gibi Kıbrıs Türk halkının varlığı da güvence altına alınmıştır. 20 Temmuz 1974 aynı zamanda Türklerin Kıbrıslı Türklerle birleşerek dünyaya meydan okuyuşunun da tarihidir. Türk milletini eşi benzeri olmayan bir şekilde kenetleyen ve aradan 48 yıl geçmiş olmasına rağmen unutulmayan Kıbrıs Barış Harekâtının yaşandığı o günleri yeniden anmak, o gün yaşananlardan ders çıkarmak, ayrıca hak ve çıkarlarımızı en üst düzeyde koruyarak her şartta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıktığımızı göstermek amacıyla; Mersin Valiliği öncülüğünde, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü iş birliğinde “Ben Geldim Kardeşcağızım” sloganıyla bir proje hazırlanmıştır. Mersin Valiliği öncülüğünde, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü iş birliğinde, 24-28 Mart 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen “KKTC’nin Kuruluşu’nun 38. Yıl Dönümünde 38 Mersinli Kıbrıs Gazisi Kıbrıs’ta Şehit Silah Arkadaşlarının Kabirlerini Ziyaret Ediyor” adlı proje kapsamında; Türkiye Muharip Gaziler Derneği Mersin Şubesine kayıtlı yaklaşık 480 gazimizin olduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen bu gazilerimiz içerisinden 38 gazimize ulaşılmış ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşu’nun 38. yıl dönümünde Kuzey Kıbrıs’a götürülerek şehit silah arkadaşlarıyla buluşturulmuştur. Bu eserde “KKTC’nin Kuruluşu’nun 38. Yıl Dönümünde 38 Mersinli Kıbrıs Gazisi Kıbrıs’ta Şehit Silah Arkadaşlarının Kabirlerini Ziyaret Ediyor” adlı projemizin detaylı bilgileri ile birlikte projemize katılan gazilerimizden bazılarının 48 yıl önce Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında yaşadıkları ve unutamadıkları önemli anılarına yer verilmiştir. Ayrıca bazı gazilerimizin Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında tutmuş olduğu günlükler ve savaş sırasında çekilmiş oldukları fotoğraflar da bu kitapta kendisine yer bulmuştur. Kitabın yayına hazırlanmasında değerli katkılarını bizlerden esirgemeyen değerli ağabeyim Sayın Yıldıray GİDİRİŞLİOĞLU’na, Mersin Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Sayın Alp Şahin ÇİÇEKLİOĞLU’na, şube çalışanı Sayın Baha Sadık AKINER ve oğlu Mersin Üniversitesi öğrencisi Ege Tanyu AKINER’e, Mersin Üniversitesi Silifke Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler Bölümünden değerli öğrencilerim Nazar ESKİCİ, Ahmet İBRAHİM, Aysima BEKTAŞ ve değerli kardeşi İlayda BEKTAŞ’a sevgi ve saygılarımı sunarım.

about image